Wednesday, December 20, 2006

Sana


Annemin hamileligini hic hatirlamiyorum... sanki bir 20 Aralik gunu, durup dururken hamile oldugu aklina geldi de apar topar kalkip doguma gitti.. giderken bize ne dedi, nereye gittigini soyledi, bu da yok hafizamda. Gunumuzun "cocuklari yeni kardese hazirlamak" cabasi o zamanlarda moda degildi belki.. o zamanlar dogum da sanirim buyuk bir olay degildi. "Ben hastanedeyken evdekiler yesin" diye sarma sararken gelen dogum sancisini herhangi bir karin agrisiymis gibi gecistirmeye calisan annem belki de bir donemin son annelerindendi.. Mert ise son bebeklerinden.

Calan telefonu babaannem acti. Ben o zamanlar 6 yasinda uzerimden cikarmadigim renkli firfirli etegimle ortalikta donup duran bir kizdim. En sevdigim seyler, firfirli etekler, limonlu Tic Tac ve 1 yas kucugum Murat'la bu Tic Tac'lar ugruna yaptigimiz sonsuz kavgalardi. O gun babannem telefonu kapatip "erkek kardesiniz olmus cocuklar" dediginde nedense bir aglama istegine kapildim. Bir kardesimiz olmustu orasi kesindi, ama neden kiz degildi? Neden onun da firfirli etegi yoktu? Yoksa bu Murat'in aynisindan bir tane daha mi olacakti? Ben var gucumle aglarken Murat karsima gecmis Nanniik yapiyor, zavalli Elmas Hanim ise bir yandan onu susturup bir yandan beni sakinlestirmeye calisiyordu. Telefonun basinda oturdugu yerden beni kucagina alarak, "Uzulme kuzum" dedi. "Bak kiymetli olacaksin..tek kizlar kiymetli olur. Iki oglanin bir ablasi olacaksin. Kimse almayacak oyuncaklarini, bebeklerini, firfirli eteklerini ." Bunlari soylerken, bir yandan da agliyordu canimin ici. Anladim... yeni kardesin oglan olduguna tek sevinen Murat degildi. "Kimse beni sevmiyor" diye dusundum bir an. "Ama olsun, ben kiymetli olacagim... ve de kimse etegimi almayacak." Odanin ortasinda firfirli etegimle donmeye kaldigim yerden devam ettim. Allahim ne de guzeldi etegim..firfirliydi....renkliydi...ve benden baska kimsenin degildi...

Saatler sonra annem kapidan yeni kardes Mert ile girdi. Mert, kara bir bebek, ufacik, el kadar. Bir battaniyeye sarilmis, daha gozleri bile acilmamis, yavru bir kus gibi titriyordu. Icim isindi birden onu gorunce, birseyler tamamiyle degisti... O andan itibaren 6 yasinda firfirli etekli, evin icinde deli gibi donup duran kucuk kiz gitti, yasi olmayan, hissettiklerini tam olarak anlayamayan bir abla geldi oturdu yerime. Sevmek Merti, bu kadar dogal bu kadar kendiligindendi... hicbir caba olmadan, hic dusunmeden, tanimaya calismadan, kapidan girmesiyle baslayip hayat boyu kalacak simsicak, yogun bir histi... Yine de ona olan hastalik derecesinde ilgim ve sevgim o anda mi bu hale geldi, yoksa bu seviyeye ulasmak biraz vakit mi aldi emin degilim.... Bir sure sonra geceler Mert'in aglamasiyla dolup tasmaya, her gelen Mert'i sormaya basladi... Bir kis gunu kadar sert bir bebekti Mert, agladi mi katila katila, morara morara aglar, istemedigi hicbirseyi yapmaz, kendini sevdirmek icin ortalikta dolasmazdi. Etinden et kopariyorlarmis gibi agladigi gecelerde, uykumdan uyanir, nefessiz kalacak korkusuyla ben de nefesimi tutar susmasini beklerdim.. Boyle uykusuz bir sabahta okula gidip ogretmenime "Mert aglamaktan nefessiz kaliyor ne yapayim?" diye dert yanmistim...ogretmendi..bilirdi..bir yol gostermeliydi... Ayagimda sallayip, banyosunu yaptirdigim gunlerden sonra yavas yavas anladim ki bir insani bundan daha cok sevmeyecektim...

Zaman gecti, Mert kivircik sacli guler yuzlu bir cocuk oldu. En sevdigi oyuncagi evin utusuydu... Uc kardesin en kucugu olarak, hep ikinci el giyindi, ikinci el oynadi... Gun boyu plastik tekerlegini direksyon yapar, babannemle hayali yolculuklara cikarlardi.. Yolculuklarinda verdikleri molalarda halinin ustunde bilye oynar, yari hile yari hurdayla tum oyunlari kazanirdi.. Muratla dusmanliktan kankaliga dondugumuz yillarda, kapinin arkasina sandalye koyup gizli konusmalarimiza Merti almadigimizda inatla, kapnininin onunde "ablaa ablaaa" diye fisildayip, onu da iceri almamizi bekler, daha olmadi oracikta anneme "ders calismiyorlar, benden gizli konusuyorlar beni de alsinlar "diye yalvarirdi. Kardesler olarak en favori gunumuz, hep Cuma aksamlariydi... annemin "hadi gidin, 100 gr. findik, 100 gr. fistik, 200 gr. leblebi" talimatiyla biz cocuklar evden firlayip bir kesekagidi dolusu kuruyemisle geri doner, televizyonun karsisinda annemizin dizi dibinde toplanip Bir Baska Gece icin yerlerimizi alirdik. O zamanlardan sonra bir avuc kuruyemis, aramiza ne kadar mesafe girerse girsin, biz uc kardes icin birzamanlar paylasilmis bir huzurun gizli sembolu oldu, ne zaman "kuruyemis alalim mi?" dese birimiz hepimizin gozleri doldu.

Mert tam bugun 22 yasinda kocaman bir adam artik.. Oyle guzel, oyle dolu dolu bir adam ki, bazen bir kis gunu kadar keskin ve net bazen ise akla hayala sigmayacak kadar hassas ve derin. Hepimizin akilvereni, sakinlestireni, anlayani, anlatani, basimizin taci.. Muratla beni genetik atik gibi hissettirircesine uzun boylusu, akillisi, sakini, caliskani, yakisiklisi... Daha ilkokul ogrencisiyken bile kimin hangi gun ne sinavi var, kac alirsa ortalamasi kac gelir bilirdi, bugun bile "abla artik kariyerini dusun" diyeni, abisinin son girdigi sinavlardaki netlerini bileni, anne-babasinin tum hesaplarindan haberdar olani...Ailenin hep en son ve en dogru karar vereni, cok dusunup az konusani..Doldurusa gelmeyenmi, ailenin tum uyelerinin aksine bir lafi kirk gun boyunca soylemeyeni...ama abisiyle bir araya gelmeye gorsun devamli kikir kikir guleni :)

Kivircik sacli, pitir pitir arkamda dolastigin halin artk cok uzaksa da, arada bir hala gozumun onune geliyor o gunlerin.. elini elimin ustune koysan yanlislikla, kacirip gitme diye kimildamadan durur, oylece uzaktan severdim seni... simdi uzaktan sevdigim gibi.. Bir insanin hayatinda kendisi icin isteyebilecegi butun guzelliklerin on katini, yuz katini, bin katini istedigim, basina gelebilecek her turlu aksiligin bana gelmesini diledigim, canimin ici, sag kolum, guzel ablam... Iyi ki dogdun... iyi ki benim kardesimsin... seni ne cok sevdigimi ancak sen anlayabilirsin. Tum guzel dileklerim, dualarim seninle benim kucuk yavrusum.. Iyi ki dogdun...


8 comments:

Anonymous said...

canim benim
ablalik, kardes sahibi olabilmek bu kadar mi guzel anlatilir ?

Anonymous said...

guzel ablama,
keske ben de seni ne kadar cok sevdigimi, sana ne kadar cok ozlem duydugumu, bicok zaman sana ne kadar cok ihtiyac hissettigimi senin yazdigin sekilde acik ve net sana anlatabilseydim. ama sen de bilirsin, yazarak kendimi hic ifade edemem. ama bilirim ki sen, ben kendimi ifade edemesem de, icimdekileri herkesten cok daha iyi bilir, herkesten cok daha iyi anlarsin. daha once de soyledim sana, hayatimda hep 2. annem gibi oldun. hatta konyadayken kendini feda edercesine hep beni korurdun, annemi deli ettigim zamanlarda bile:) hayatta senin hakkını odeyebilir miyim bilmem ama, sunu cok iyi biliyorum ki, boyle bir enisteye (tuna abi),ablaya, abiye sahip oldugum icin cok sansliyim. cunku yanlis yaptigim zaman benim iyiligimi isteyen hep yol gostericilerim olack. allah insallah bizi hicbir zaman ayirmaz. hepinizi cok seviyorum..

Anonymous said...

gozlerim doldu valla...

Anonymous said...

müge'ciğim ben ağlamak istiyorum ya. yemin edirim, çocukluğumuzun masum, saf, dert tutmaz,tasa götürmez günlerine aldın götürdün beni. ben de doyamadan ayrıldığım konya'daki ablama, aynı şehirde olsak bile duygularımı hiçbir zaman anlatamadığım ya da yanlış anlattığım alime senin sayende ulaştım(zihinsel boyutta)..saol ellerine sağlık. mertimi de çok öpüyorum ve onunla ilgili tüm tespitlerine yürekten katılıyorum dilara...

ibeking said...

pek çok şanslı mert :)

Anonymous said...

Bazen uzak olsanız da her açıdan ve karşınızdaki bilmese de sevildiğini ve hatta çok da umursamıyorsa birçok belirsiz nedenden.. yine de o küçük sevgi tohumu orda bekliyordur yeşermek için. M.A.

Gamze said...

çok güzel olmuş:) bi ablayı en iyi bi abla anlar sanırım. ben de benden 5 yaş küçük kardeşime 2. anne oldum annem çalıştığı için:) ama ablalığı çok güzel anlatmışsınız:)

UZAK said...

ibeking: cok mutlu ettin beni :)
M.A: O tohumcuk orada kalsin ve bir gun agac olsun umarim.
pustuklu mama: abla olmaktan daha guzel ne var ki su dunyada, degil mi... en azindan simdilik :)