Friday, January 30, 2009

ve devami...

la
Ozan uyanmisti bir onceki yazida sonra yedi icti tekrar uydu, bu arada Ezgiyi yikadik, yedirdik icirdik sonra bir fasil daha uyudular uyandilar gazdir kakadir cistir vs..vs...vs... sonra gece oldu ikisi de uyudu ve gozlerim kapanmadan onceki 15 dakika icinde de iste buradayim..

nerede kalmistim hatirlamiyorum bile ve bakmaya da cok useniyorum... kafamdaki kaldigim yerden devam:

4- Turk televizyonu taktirdik eve... annem bu durumdan cok memnun kaldi zira bir aya kalmadan ingilizceyi sokecekti az kalsin... ailecek omuzlarda bir bebek gaz cikartma aralarinda dizilerin muptelasi olduk, senaristlerin hayalguclerine sapka cikardik... Ancak anladigim sudur ki, bu diziler insanda hani nasil derler bir "feel good" hissi birakiyor da o yuzden bu kadar ilgi goruyor... saatler boyu izledigimiz o yalilarda oturan, kapilarinin onunde yatlari, cipleri, uzaklarda ciftlikleri, yurtdisi seyahatleri eksik olmayan guzel giyimli kadinlarin yakisikli beylerin de aslinda ne dertleri olabilecegini goruyor icten ice seviniyor insan. Bu yuzden bi sonraki haftayi sabirsizlikla bekliyor, sirf "bak goruyor musun ne dertler var" diyip kendi siradan hayati hakkinda mutlu olabilmek icin...

5- Cocuk, hatta cocuklar sahibi olmamizla babamizin da takim degistirmesi ayni tarihlere denk dustu. Bu arada bu "babamiz" lafindan da nefret ederim... sanki "Babamiz olmasa ben, zavalli kadin, ve cocuklarim ne yapariz??" gibi bir acizlik cagristirir bana... o yuzden burada bu lafi hicven kullandim yani dikkatinizi cekerim... Neyse ne diyordum, Tuna da Aralik itibariyle son derece aktif ve sosyal bir takima transfer oldu bankada.... Bu takim birbirleriyle super anlasan 8 adamdan olusuyor ve bunlar her firsatta lise cocuklari gibi (patronlari da dahil) isi asip yemege, kahveye, pub'a filan gidiyorlar.. Normal sartlarda Tuna icin cok sevinecegim bu durum, evde iki kolikli bebekle ugrasirken nedense bende o kadar buyuk bir heyecan yaratmiyor. Aksine "yani ne demek oluyor, bu evde ben anne oldum da sen baba olmadin mi?" seklinde kucuk capta ailevi krizlere yol aciyor. Oyle dir dir eden kadinlardan, "ben evde sacimi supurge ediyorum" edebiyati yapan annelerden olmayi hic istemedigimden kendimi bastirmaya calisiyorum ama tek dilegim su sosyallesmeler bi sakinlessin ve bu insanlar da her diger Ingiliz calisma arkadaslari gibi is cikisi sessiz sedasiz evine ceksin gitsin, Tuna da bize kalsin.

6- Ben daha fazla dayanamayip yatiyorum... aklima gelen seyleri de artik daha sonra yaziyorum...sevgiler selamlar herkese

3 comments:

alimerginoglu said...

Kuzular buyumus, neredeyse yemelik hale gelmişler. Arayacagız Rachel ile sesini duyalım, iyi misin diye ama korkuyoruz, ya kuzuları ya da anneyi uyandırırsak diye? Bilesin aklımızdasınız...

Not: Sling işi ne oldu?

www.alimrachel.blogspot.com

Anonymous said...

müge haftalardır parmağımda nasır oldu "uzaktan" ı tıklaya tıklaya..allaha şükür yazdın da haberimiz oldu.. hepinizi çoook öpüyorum..çok tatlı oldular, bir an önce yemek istiyorum..ya siz gelin ya da ben artık hangi statüde olursa olsun, kaçak maçak bu ingiltere'ye giriş yapacam..:))

dilara

Anonymous said...

müge haftalardır parmağımda nasır oldu "uzaktan" ı tıklaya tıklaya..allaha şükür yazdın da haberimiz oldu.. hepinizi çoook öpüyorum..çok tatlı oldular, bir an önce yemek istiyorum..ya siz gelin ya da ben artık hangi statüde olursa olsun, kaçak maçak bu ingiltere'ye giriş yapacam..:))

dilara